Oyun Okulu Başlıyor!

ege train spolin2007’de New York’ta başlayan yolculuğumuz bu sezon Istanbul’a demir atıyor. Uzun yıllardır dönem dönem açılan ve Türk katılımcıların büyük ilgiyle takip ettiği Spolin doğaçlama atölyeleri Ege Maltepe ve Emir Gamsızoğlu‘nun eve dönüşü ile şimdi 2 yıllık bir programa dönüşüyor.

Amerika’daki doğaçlama oyunculuk ve tiyatro geleneğinin annesi Viola Spolin’in tekniği 20. yüzyıl Amerikan tiyatro ve sinemasının yönünü değiştirdi. Eğitim felsefesinin derinliği ve çok boyutluluğu dolayısıyla tiyatro ve sinema dışında psikolojiden iletişime birçok alana etki eden bu metod dünyanın dört bir yanında her yaştan birey için yaratıcı ifadenin kapılarını araladı.

Spolin’in oğlu Paul Sills’in kurucularından olduğu New Actors Workshop’taki eğitimini daha sonra asistanlık, yönetmenlik ve yazarlıkla birleştiren Ege Maltepe’nin yönetimindeki Oyun Okulu Ekim 2018’de 1. kur eğitimi ile başlayacak. Her biri 3 aya yayılacak olan kurlarla Spolin tekniğini derinlemesine öğrenecek olan oyuncu/katılımcılar ilerleyen aşamalarda performans ve eğitmenlik deneyimi de kazanabilecekler.

Heyecanla beklenen Oyun Okulu için kayıtlar başladı, kontenjan sınırlı.

Ayrıntılı bilgi için tıklayın.

 

 

Yeni sezona geri sayım…

New York’ta önce öğrencilik, sonra da sanat işleri ile dolu dolu geçen 10 yılın sonunda, hayat ve iş ortağım Emir Gamsızoğlu ile hayatımızda yeni bir sayfa açıldı. 10 yıl New York’ta yaşadıktan sonra doğduğumuz şehre ve anadilimize geri dönme isteği ile adeta yanıp tutuşur olduk. 11. Yılın sonunda da Istanbul’a geri döndük. Bizi bu yanıp tutuşma haline getiren, daha evvel sahip olmadığımız bakış açısını son dönem işlerimizde irdeleyip farklı formlarda paylaşıyoruz. Ben bu konuyu daha dallandırıp budaklandırmadan kendi temel alanımdaki kısmına değineceğim.

Spolin-Ist’in yeni sezonuna dair Ege Maltepe’nin kendi bloğunda yazdığı Istanbul->New York->Istanbul başlıklı yazısını okumak için tıklayın.

ege train spolin

 

 

Happy, Playful, New Year! Mutlu, Oyunlu, Bir Yeni Yıl!

“Play means happiness!” wrote Viola Spolin’s teacher Neva Boyd in her paper The Theory of Play – We wish a very happy and playful new year!  Our classes in New York start on January 9th, sign up: wwwspolinist.eventbrite.com
“Oyun mutluluk demektir!” diye yazmış Viola Spolin’in hocası Neva Boyd Oyun Teorisi başlıklı araştırmasında. Biz de size çok MUTLU bir yeni yıl diliyoruz  2018’de Türkiye’deki eğitimlerimizde görüşmek üzere!

IMG_0340IMG_0342

Tiyatro ve Hayat için Doğaçlama Kılavuzu; Spolin Tekniği

Bu makale 2009’da Kathy Hendrickson ile düzenlenen ilk Spolin Atölyesi’ni takiben Ege Maltepe tarafından yazılmıştır.

Spolin Doğaçlama Tekniği’ni nasıl olur da bir yazıyla anlatabilirim diye düşünürken şu aralar çevirisiyle uğraştığım ve elime her alışımda bana yeni bir şey öğreten “Improvisation For The Theater”, “Tiyatro için Doğaçlama” isimli kitabın son basımındaki Viola Spolin’in oğlu Paul Sills’ in önsözünü tekrar okudum. İki sayfalık bu yazı bana bahsetmem gereken her şeyi hatırlattı. Bu yazıda bahsi geçen kitaptan, Viola Spolin’den ve oğlu Paul Sills’den yapacağım alıntılar bizim sokak lambalarımız olacaklar.

Deneyimle, deneyerek öğreniriz. Kimse kimseye bir şey öğretmez.

Viola Spolin

Hocası Neva Boyd ile çocuklar ve amatörlerle Yaratıcı Drama çalışmaları yapan Spolin, daha sonra oğlu Paul Sills’in kurduğu “The Compass” isimli grupta oyuncularla beraber çalışmalarını sürdürdü. Spolin’in temel hedefi oyuncunun kendini, kendi malzemesini keşfetmesini sağlamak ve böylelikle oyuncunun onu sınırlayan unsurlardan uzaklaşarak kendini özgürce ifade etmesine ortam hazırlamaktı.

1920’lerde geleneksel yöntemlerle eğitimin çocuğu edilgin bıraktığı görüldü ve çocuğun eğitimine “oyun” ve “drama” eklenerek, onların deneyimlerken öğrenmesine olanak sağlandı. Bu yolla merkez “bilgi” olmaktan çıkıp, “çocuk” ve çocuğun deneyimi haline geldi. Deneyimle edinilen bilginin daha kalıcı ve yararlı olduğu görüldü. Böylece Yaratıcı Drama yaygınlaştı.

“Eğer çevre izin verirse herkes öğrenmeyi seçtiği şeyi öğrenebilir ve eğer birey kendine izin verirse çevre ona öğretmesi gereken herşeyi öğretir. Yetenekli ya da yeteneksiz olmanın aslında bir hükmü yoktur.”

Spolin’e göre yetenek, bireyin deneyimleme kapasitesidir. Kişi deneyimlerken hem entelektüel hem fiziksel hem de sezgisel gücü devreye girer. Bu güçlerden sonuncusu olan “sezgi” öğrenmenin en önemli parçası olmakla beraber günümüz toplum düzeninde geri plana itilmiştir.

“Korktuğumuz şey bilinmeyen değil, bilmemek.”

Hayatta bazı acil durumlar ya da tehlike anlarında harekete geçer ve daha sonra “Nasıl olduğunu bilmiyorum ama o anda doğru olanı yaptım.”deriz. İşte “o an”larda bizi yönlendiren ve doğruyu bulduran güç sezgilerimizdir. Sıradan kişilerin böyle anlarda kendilerinden beklenmeyen çözümlerle ortaya çıkması ve anlık bir deha göstermeleri o anın içinde spontane olarak hareket etmeleri sebebiyledir. Bilinen ve alışılmış olanı bir kenara bırakıp bilinmeyene atlayabilmek ancak bu kendiliğinden tepkilerle olmaktadır. İşte Spolin oyunculukta bu anları kovalamak gerektiğine inanır. Bu anları kovalamak ve farkındalık yaratmak.

Viola Spolin çocuklarla çalışırken

Röportajlarından birinde, oyuncuların çalışmalardan sonra sıkça şu soruyla karşısına geldiklerini söyler, “Evet, doğaçlama yaptık ve bir anlık böyle bir oyun çıktı ortaya. Peki, ben bundan nasıl emin olabilirim, bunu tekrarlamam gerekirse nasıl yapabilirim, bunun kesinliği nerede?” Spolin’e göre bir oyuncunun ihtiyacı olan kesinlik, mantığın yarattığı neden-sonuç bağlantısında değil, sezgilerinin farkındalığında yatar. Eğer bir oyuncu kendini o anda harekete geçiren gücün farkındaysa, bu farkındalık ona yeterli olacaktır.

Batı kültüründe sosyal hayatta her şeyi neden-sonuç ilişkisi ile analiz ederek biliyor ya da bildiğimizi düşünüp kendimizi güvende ve emin hissediyoruz. Çevremizde olan bitenleri bilmek, yarın bizi bekleyenlerden emin olmak, kendimizi güvence altına almak istiyoruz ve hayatımızı mantığa uygun bir şekilde yönlendirerek, kontrol etmek istiyoruz. Bu düzen içinde sezgisel bilginin yeri giderek azalıyor, önemini yitiriyor.

Spolin’e göre oyuncunun ihtiyacı olan bilgi ve dolayısıyla gelen kesinlik, kendi deneyiminin farkındalığında yatar. Oyuncu bilinmeyenin içinde kendini rahat ve özgür bırakabilmeli ve sezgilerinin onu yönlendirmesine açık olmalıdır. Bilgi kendiliğinden gelecektir. Fakat oyuncunun sezgileriyle hareket edebilmesi için gerekli ortam kolay kolay oluşmaz. Sezgiler ancak spontane yani kendiliğinden oluşan tepkilerle ortaya çıkar. Bu kendiliğinden oluş, oyuncuyu kendini kuşatan ve sürekli değişen dünyanın bir parçası yapar. Böylelikle oyuncu daha evvelden belirlenmiş bir hareket çizgisi izleyen “aktör” olmaktan, her an canlı bir şekilde “oyunu oynayan” kişiye dönüşür.

Enerjinin kaynağı kafa değil, X-Bölgesi’dir

Sezgiler biz daha ne yapmamız gerektiğini düşünmeden, düşünmeye vakit kalmadan ortaya çıkarlar. Tıpkı çocukken oynadığımız oyunlarda verdiğimiz tepkiler gibi. Oyun oynarken durup düşünmeye vaktimiz yoktur, oyunun kuralları ve amacı belirlendikten sonra o amaca ulaşmak için harekete geçeriz. O sırada ihtiyacımız olan enerji aslında kafamızın içinde kurduğumuz planda değil bedenimizin çevresinde olan biteni idrak ederek kendiliğinden harekete geçmesindedir.

“Mantık yerine bedeni koyuyorum, çünkü beden mantığı da içerir.”

Basketbol oynarken en büyük işi akıl değil, beden, daha doğrusu bedenin aklı yapar. Sıra bize geldiğinde doğru ya da yanlış düşünmeden harekete geçeriz. İşte Spolin bizi harekete geçiren bu enerjiye X-Bölgesi adını koymuştur. X-Bölgesi çok fazla kullanılmaktan anlamını kaybeden ya da daha başka birçok anlamlar içeren “sezgi”nin de yerine geçer. Bu; mantığın, belleğin, zekanın üstünde, açıklanması güç ve ismi tam olarak konamayan bir algı düzeyi, ruh halidir. Spolin oyunları da oyuncuyu X-Bölgesi’ne taşımayı amaçlar. Spolin Oyunları’yla, çocukken bir oyun parkında oynarkenki ruh haline ve bedensel özgürlüğüne geri dönen oyuncunun odağı “oyunculuk” yapmaktan, “oyun” oynamaya dönüşür.

Onaylanma/Onaylanmama kaygısı seni deneyimlemekten alıkoyar

OYUN GÜNÜ, 2012

Oyun oynamak için atılacak ilk adım kişinin kendini özgür hissetmesidir. Kendimizi özgür hissetmediğimiz sürece deneyime atılamayız. Deneyim ise bize kendimizi ifade etmenin, dolayısıyla kimliğimizi sorgulamanın ve ortaya koymanın kapısını açacaktır. Onaylanma kaygısıyla bizi büyüten toplum kişinin çevresiyle direkt ve dolaysız ilişki kurup özgürce değerlendirme yapmasına da olanak tanımaz.

Küçükken anne sevgisini kazanmak, büyüyünce öğretmenlerden geçer not almaya daha da büyüyünce işverenin onayını almaya dönüşür. Toplumun düzeni onay verme – vermeme mekanizması üzerine kurulmuştur. “İyi-kötü”, “doğru-yanlış”, “güzel-çirkin” ve benzeri etiketler biz farkında olmadan hayatımıza girer ve yine biz farkında olmadan seçimlerimizde bize etki ederler. Kişinin tüm bunları bir kenara bırakıp, onay alma kaygısından uzaklaşarak hareket edebilmesi onun gerçek özgürlüğüne kavuşmasıdır. Toplumda çok az kişi bu şansa erişebilir.

Bir oyuncu için onay bazen alkış bazen kahkaha bazen de hocasının, yönetmenin ya da partnerlerinin desteğidir. Oyuncuların çoğunluğunun hem dostu hem de düşmanı olan “iyi olma” çabası yine onay alma dürtüsünden gelir. Spolin oyunları oyuncuya, oyunun kuralı ve amacı dahilinde sorumluluk alacağı, seçim yapacağı ve uyum sağlayacağı, kısacası kendini her şekilde ifade edeceği ortamı hazırlar. Bu süreçte “hoca / lider”in üzerine büyük sorumluluk düşmektedir. Yargılardan uzak bir çalışma ortamı kurmak onun en önemli görevidir. “Bir sorunun çözülmesinin doğru ya da yanlış yolu yoktur” der Spolin. Tek yol deneyimlemektir. Oyunculuk hocası yılların verdiği deneyimiyle 100 değişik çözüm üretebilirse, öğrenci 101. ile ortaya çıkabilir. Bu duruma sanat eğitiminde sıklıkla rastlanır.

Odaklanmak çelişkiyi, duraksamayı, “yapmalı mıyım” “yapmamalı mıyım”ı yok eder. Bütün mesele, kafamızdan çıkabilmekte.

Spolin-ist, Spolin Doğaçlamasını Türkiye’de yaygınlaştırmayı amacıyla atölye çalışmaları düzenliyor. İlkini Temmuz 2009’da, Paul Sills’in kurucularından olduğu New Actors Workshop’daki doğaçlama hocam Kathy Hendrickson ile düzenlediğimiz Spolin Atölyesi, bir çok oyuncu tarafından “kutsal kitap” olarak adlandırılan “Improvisation For The Theater”, “Tiyatro için Doğaçlama” nın üçüncü kısmının tamamını dördüncü kısmın da bir bölümünü içerdi.

“Isınma” olarak adlandırılan üçüncü bölüm, “Odaklanmış Enerji” kavramıyla başlar. Spolin her şeyin en başında oyuncuya enerjisini odaklaması gerektiğini öğretir. Her oyun -egzersiz ya da çalışmada spesifik bir konuya, başka bir deyişle “oyunculuk meselesi”ne değinilecektir. Oyuncuya düşen tek görev enerjisini yaptığı işe yoğunlaştırmasıdır. Spolin’e göre odaklanan enerji oyuncunun harekete geçmeden evvelki tereddütlerini ortadan kaldırmasında ilk adımdır. Bahsettiğimiz “odak” ın kaynağı kafamızda değil, daha önce bahsettiğimiz X-Bölgesi’ndedir. Oyun ya da egzersiz içinde çözmeye çalıştığı probleme odaklanan oyuncu yaptığının doğru ya da yanlış olduğunu düşünmeden, hareketlerinin güzel ya da çirkin göründüğüne aldırmadan sadece işini yapacaktır.

Beş ana duyunun farkındalığı oyuncunun temel çalışmaları arasındadır. Grup halindeki çalışmalardan önce Spolin oyuncuya Görme, Duyma, Dokunma, Koklama ve Tatmanın hayatın temelini oluşturduğunu hatırlatır. Duyu farkındalığı üzerine yapılan egzersizler aynı zamanda oyuncuya bu duyuların erişilebilirliğinin önemini anlatır. Oyuncu odağını yönelttiğinde aslında gerçek olmayan nesneleri algılayabilecek kapasiteye sahiptir ve her oyuncunun kendine ait yöntemler geliştirerek bu duyulara ulaşması tiyatro için gerekliliktir. Aslında kartondan yapılmış dekor parçaları arasında kendini bir sarayda hissetmeye ya da seyirci boşluğuna bakıp orada bir göl görmeye çalışması oyuncunun sıkça karşısına çıkan meselelerden biridir.

Takip edeni takip et!

Oyuncunun bireysel olarak deneyimlediği Duyu Çalışmalarının ardından partnerle birebir iletişime geçeceği Ayna Çalışmaları gelir. Alışılagelen Ayna egzersizlerini, “Takip edeni Takip Et” kavramı izler. Sürekli hareket halinde olan çiftler, aralarında bir lider olmadan birbirlerini takip ederler. Zamanla “lider”, sürekli değişen, daha doğru deyişle, dönüşen “devinim” haline gelir. Çiftlerin düşünme ya da seçim yapma zamanı yoktur, devinimin ve aralarındaki gizli enerjinin onlara liderlik etmesinden başka seçenekleri kalmamıştır. Spolin’in üzerinde durduğu 3 olgu; Hareket, Etkileşim ve Dönüşüm, oyuncuların birbirleriyle direkt iletişim kurmalarını sağlar.

Boşluk objeleri çoğu zaman bilinmeyenin ve iç dünyamızın görünür dünyaya vuran izdüşümüdür.

Spolin “Boşluk” kavramı; boşluk objeleri, boşluğun esası üzerinde durur. Boşluk, bize bilinmeyenin bir hediyesidir. Bizi kuşatır ve eğer onun desteğine kendimizi bırakırsak sonsuza kadar yanımızda durur. Boşlukla uğraşma, oyuncuyu farklı bir algı boyutuna götürür. Bilinmeyenin varlığına inanmak, ona güvenmek, onu şekillendirmek Spolin’e göre kendi iç dünyamıza da açılan bir kapıdır. İhtiyacımız olan her şey boşlukta mevcuttur ve bizim onu keşfetmemizi bekler. “Tek yapmanız gereken görünmeyene saygı duymak.”, Paul Sills’in öğrencileri tarafından sıkça tekrarlanan sözlerindendir. Oyuncu görünmeyene saygı duydukça onu görünür kılmak onun elinde olacaktır. Bunu başarabilen sanatçı ihtiyaç duyduğu üretken oyun alanını yaratmış olur.

Aktörlük mü yapıyorlar? Oynamalarını sağla.

Spolin’in grubun lideri ya da yönetmene en temel önerilerinden biri budur. Doğaçlamanın alışılagelen anlamda oyunculuk sayılıp sayılmadığı hala tartışılmakta, bazıları Spolin Tekniği’nin aktörlük sanatında bir devrim yarattığı görüşünde. Bizi en gerilere, çocukluğumuza, iç dünyamıza götüren ve her şeyi olabildiğince basite indirgeyen bu devrim şüphesiz ki bir deha ürünü. Ebelemece oyunlarıyla başlayıp bütün oyunculuk tekniklerinin konularını kapsayan Spolin Tekniği, oyuncunun “numaralarla dolu çantasına” atıp gerektiği zaman çıkarıp kullanabileceği seçeneklerden biri.  Tekniği öğrenmek için yapılması gereken tek şey ise, oynamak, oynamak ve oynamak.

Oyun Okulu – Performans

 

Friday Night Fun!

Summer in New York can be very cruel with the raising temperatures alongside humidity making you wish you could live in an ice cube. Our shows bring our fellow New Yorkers a breath of fresh air with lots of laughter!

Here are some photos from our last show. Next one is on June 30th. Get your tickets here.

*Would you like to join our workshops and be a part of the company? Go to this page to learn more !

Spolin-Ist Players; Aydin Baltaci, Richard Grunn, Bridget Knapp, Diane Calvert, Dylan Grunn & Ege Maltepe (Director & Side Coach) with pianist Emir Gamsizoglu.

Friday Night Improvisation Show

Tickets for our next performance are now on sale! Join us on April 28th 8:00pm at Alchemical Theater Lab New York City. Following the “Friday Night Improvisation Show” tradition from The New Actors Workshop, an acting conservatory founded by Paul Sills, Mike Nichols and George Morrison, our show features Viola Spolin’s theater games.

Here’s a little clip from New Actors Workshop’s show from 2009 from Ege Maltepe’s archive:

Spolin-Ist Players are a diverse group of New Yorkers; actors, writers, therapists, software engineers, filmmakers who LOVE Viola Spolin’s approach!

In this open workshop formatted show you’ll get to witness our process of “follow the follower”, and “heighten and explore”* in the land of unknown.

WHERE: Alchemical Theater Lab: 104 W 14th Street, 3rd Floor STUDIO A

WHEN: April 28, 8pm

WHO: Dylan Grunn, Cihangir Duman, Bridget Knapp, Josh Thomas, Matthew Dietz, Richard Grunn, Sophia Treanor, Aydın Baltacı, and Ege Maltepe (Director/side-coach).

WHAT: FUN!

HOW: Tickets are $5, get them online: http://www.improvisationshow.eventbrite.com

* Spolin’s famous side-coaching phrases. Known as the mother of improvisation in America, Viola Spolin changed theater for generations. Here‘s a recent article about the history of improvisation. And here is her extensive biography.

Snapshots from our Show!

We had a great time playing Viola Spolin’s Theater Games in front of our supportive audience in New York City. Follow us to be updated about our upcoming events!

Here’s a photo gallery from the show, click on the images to see enlarge them.

 

Improvisation Show ; Viola Spolin’s Theater Games

Spolin-Ist Players are a diverse group of New Yorkers; actors, writers, therapists, software engineers, filmmakers who LOVE Viola Spolin’s Theater Games! Now we are ready for our next performance. In this open workshop formatted show you’ll get to witness our process of “follow the follower”, and “heighten and explore”* in the land of unknown.

WHERE: Alchemical Theater Lab: 104 W 14th Street, 2nd Floor, New York NY.

WHEN: March 21, 8pm

WHO: Dylan Grunn, Cihangir Duman, Meaghan Adawe McLeod, Bridget Knapp, Josh Thomas, Matthew Dietz, Kenan Baysal, Aydın Baltacı, and Ege Maltepe (Director/side-coach).

WHAT: FUN!

HOW: Tickets are only $5, get them online: www.improvisationshow.eventbrite.com

* Spolin’s famous side-coaching phrases. Known as the mother of improvisation in America, Viola Spolin changed theater for generations. Here‘s a recent article about the history of improvisation. And here is her extensive biography.

 

Spolin Theater Games; Performance

Our weekly classes in New York continue to be more and more fun every week. Now our diverse group of players are getting ready to perform their next performance of Spolin’s Theater Games. Come and witness our process in this open workshop format show on March 14, 2017 at Alchemical Theater LAB on 14th street.

Tickets are only $5, get them early to save your seats ; www.improvisationshow.eventbrite.com

spolin-players-collage-002

Players; Dylan Grunn, Cihangir Duman, Diane Calvert, Bridget Knapp, Josh Thomas, Matt Dietz, Kenan Baysal, Aydın Baltacı, and Ege Maltepe (Director & side-coach)