Onaylanma Kaygısını Bırak, Potansiyelini Keşfet!

Viola Spolin sahnedeki oyuncunun kendini özgür hissetmesi gerektiğine inandı. Geleneksel çocuk oyunları ve oyun oynama psikolojisine dayandırdığı metodu yaratıcı süreç içinde onaylanma kaygısından arınabilen oyuncular yetiştirdi. Spolin doğaçlaması kişinin onaylanma kaygısından uzaklaşarak potansiyelini bütünüyle kullanabilmesini ve deneyimleyerek öğrenmesini amaçlar.

Çok azımız kendimizle direkt bir iletişim kurabiliriz. Çevreyle basitçe ilişki kurmaya çalışırken aramıza kabul edilmiş otoriteden iyi yorumlar alma ihtiyacı girer. Ya onaylanmama korkusu duyarız ya da dışardan gelen yorumu sorgulamadan kabul ederiz. Onaylanma/Onaylanmama kaygısının emek ve sosyal pozisyonun ve hatta çoğu zaman sevginin de yerini alarak ana düzenleyici olduğu bir kültürde kişisel özgürlüklerimiz yok olur. – Viola Spolin 

Mike Nichols, Alan Alda, Rob Reiner, Elaine May ve Alan Arkin gibi ünlü isimler ve daha birçokları Spolin ile çalıştıktan sonra potansiyellerini özgürce keşfederek kariyerlerine aktörlük dışında yazarlık ve yönetmenliği de ekledi. Viola Spolin’in tekniği oyunculuğun yanı sıra, eğitim felsefesinden psikolojiye geniş bir alanı etkiledi.

 

Spolin’in kitabı kutsal kitap gibidir. – Rob Reiner (Improvisation for the Theater hakkında)


Doğaçlamanın annesi Viola Spolin’in metodunu Mike Nichols’ın öğrencisi Ege Maltepe ile derinlemesine inceleyip deneyimleyeceğimiz OYUN OKULU’na kayıtlar devam ediyor. Kafanızın içinden çıkıp kendinizi boşluğa bırakmaya hazır mısınız? 
Kayıt başvuru formu için tıklayın.


Spolin Doğaçlaması – İletişim Atölyesi

New York’ta yaşayan tiyatro sanatçısı ve eğitmen Ege Maltepe Haziran ayındaki Spolin Atölyeleri’ne bir yenisini ekliyor.

ege maltepe“Spolin Doğaçlama Tekniği özünde kişinin kendi potansiyelini keşfetmesi ve yaratıcı ifade üzerine kurulu. Bu sebeple hem Türkiye hem de New York’taki eğitimlerimize oyuncuların yanı sıra eğitmenler, terapistler, ve kişisel ifade üzerine yoğunlaşmak isteyenler de katıldı. Bu defa oyunculuk atölyelerinden ayrı olarak tekniğin tam da bu kısmına yoğunlaştığımız bir eğitim açmaya karar verdik.” diyor Ege Maltepe.

Deneyimle ve deneyerek öğreniriz ve kimse kimseye bir şey öğretmez – Viola Spolin

Viola Spolin
Northwestern University – Viola Spolin Exhibit 2013

Spolin’in oyun ve egzersizleri grup ortamı içinde aksiyon, reaksiyon, ilişki, spontanlık ve yaratıcılığı tetiklemek üzere tasarlanmıştır. Bu sistem, öğrenme sürecini size anlatılan dersi kafanızda tutmak veya ezberlemeye çalışmak yerine, birinci elden deneyimleyerek öğrenebilmenizi sağlar.

Oyun oynama ruhu üzerine kurulan teknik, Amerikan tiyatro ve sinemasında çığır açtıktan sonra tüm dünyaya yayılmış, oyunculuk okullarından, sezgisel eğitim merkezlerine, yaratıcı dramadan psiko dramaya kadar geniş bir alanı etkilemiştir. Ege Maltepe New York’taki tiyatro çalışmalarının yanı sıra Spolin eğitimlerini hem oyunculara hem de Bank of America gibi kurumların çalışanlarına veriyor.

spolin2
Viola Spolin

Spolin kültürel ve ailevi otoritenin çoğu zaman onaylanma/onaylanmama sendromuyla insanları kontrol ettiğine, ve bu durumun bireyin deneyimleme kapasitesini sınırladığına inanıyordu. Buna karşı değerlendirme metodlarını tüm grubu yargısız bir sürecin içine dahil ederek öğrencilerin kendi kendilerine öğrenmelerini sağlayacak biçimde tasarladı. Spolin öğretme metodunun çok söz gerektirmeyen, otoriter ve psikolojik olmayan bir metod olduğunu söyledi.

18-19 Haziran’daki atölye çalışması kurumsal dünya çalışanları ve eğitmenler dahil olmak üzere doğaçlamanın annesi Spolin’in tekniğinin bu yönüyle ilgilenen herkese açık.

10 saatlik Spolin İletişim Atölyesi’nde şu konular üzerine yoğunlaşacagız;

  • Karşındakini dinle
  • Egonu bir kenara bırak
  • Oyun arkadaşlarını gör; onlara bakman yetmez, onları görmeye çalış
  • Partnerinle uyum içinde çalış
  • İzin ver, ‘Evet’ de ve güven
  • Geçmiş ya da gelecekte değil, şu anın içinde ol
  • Yalnızca zihnini değil, tüm kapasiteni kullan
  • Hızlı karar ver ve hemen harekete geç
  • Spontane ol
  • Birşeyler hissetmekten çok, birşeyleri gerçekleştirmeye çalış
  • Belirsizlikler içinde rahat ol
  • Tutkuyla çalış
  • Ekibinle bir ol
  • Hazırlıksız olmaya hazır ol
  • Risk al

18-19 Haziran 2016 ; 12:30 – 17:30

Oya Bale Okulu; Ulus Şubesi

Ücret; 600 TL

İletişim: caglar@spolinist.com (Çağlar hanım)

testimonials

 

Onaylanma/Onaylanmama Kaygısı

”Oynamaya başlamanın ilk adımı bunu yapacak kişisel özgürlüğü hissetmektir. Oynamaya (deneyimlemeye) başlamadan bunu yapmak için kendimizi özgür hissetmeliyiz. Çevremizdeki dünyanın bir parçası olmak, ve bu dünyayı ona dokunarak, onu görerek, hissederek, tadarak ve koklayarak gerçek kılmak gereklidir. Aradığımız şey çevre ile direkt ilişki kurabilmektir. Çevre araştırılmalı, soruşturulmalı, kabul ya da reddedilmelidir. Bu deneyimlemeye bizi götüren kişisel özgürlük bize kişisel farkındalığının ve kendini ifadenin kapısını açar. Kendi kimliğimize ve kendimizi ifade etmeye duyduğumuz açlık hepimiz için temel olmakla beraber tiyatro deneyimi için de bir gereksinimdir.

Çok azımız kendimizle böyle direkt bir iletişim kurabiliriz. Çevreyle basitçe ilişki kurmaya çalışırken aramıza kabul edilmiş otoriteden iyi yorumlar alma ihtiyacı girer. Ya onaylanmama korkusu duyarız ya da dışardan gelen yorumu sorgulamadan kabul ederiz. Onaylanma/Onaylanmama kaygısının emek ve sosyal pozisyonun ve hatta çoğu zaman sevginin de yerini alarak ana düzenleyici olduğu bir kültürde kişisel özgürlüklerimiz yok olur.

Kendimizi başkalarının kapris ve isteklerine bırakarak üretken olamadan her gün sevilme isteği ve reddedilme korkusu ile salınır dururuz. Doğduğumuz günden itibaren “iyi” veya “kötü” olarak sınıflandırılmış bir şekilde (iyi bir bebek çok ağlamaz gibi) onaylanma/onaylanmama kaygısının ince ince tehditiyle o kadar haşır neşir oluruz ki yaratıcılığımız paralize olur. Başkalarının gözleriyle görüp, başkalarının burnuyla koku almaya başlarız.

Başkalarının bize nerede olduğumuzu, kim olduğumuzu ve neler olduğunu söylemesini bekleme durumu bizi kişisel deneyimden alıkoyar. Bir problemle organik olarak ilişki kurma kabiliyetimizi kaybeder, tüm potansiyelimizi kullanmak yerine kopuk bir biçimde bir bütün halinde değil, kendimizin parçaları ile hareket ederiz. Kendimizdeki cevherin (töz) farkına varamayız ve başkalarının gözleri ile yaşamı sürdürmeye çalışırken kişisel kimliğimiz silinir, bedenlerimiz biçimsizleşir, doğal zarafetimiz kaybolur ve öğrenme süreci sekteye uğrar. Hem birey hem de sanat formu çarpıklaşır, yoksunlaşır ve derinlemesine anlayış ve basireti kaybetmiş oluruz.

Birçoğumuz kendimizi bu ataktan kurtarmak için güçlü kaleler inşa ederiz ve kendi içimize çekiliriz ya da ileri gidebilmek için her defasında savaşırız. Bazılarımız Onaylanma/Onaylanmama durumu ile savaşmak adına egosantrik bir ruh hali ve teşhircilik geliştirir bazılarımız ise bu savaştan yılar ve uyum sağlar. Bazılarımız ise peri masalındaki Elsa gibi”’ sonsuza dek pencereleri tıklatıp ‘Kimim ben?’ diye sorar dururuz. Tüm bu durumlarda çevre ile ilişki zarar görmüştür. Kendini keşfetme ve benzeri keşifsel girişimler körelmiştir.  ‘iyi’ olmaya çalışmak ya da ‘kötü’ olmamaya çalışmak ya da ‘iyi’ olmak imkansız olduğundan hep ‘kötü’ olmaya çalışmak otorite figürlerinden onay alma kaygısı ile yaşayanlar için bir hayat biçimine dönüşür. Ve araştırma, sorunları direkt yollarla çözmeye çalışma önem sırasında ikincil olur.”

Viola Spolin’in ‘Improvisation For The Theater’ isimli kitabından Ege Maltepe tarafından çevrilmiştir.

SPOLIN ATÖLYESİ 17 – 24 Eylül arasında!

Viola Spolin
Viola Spolin

Doğaçlamanın büyükannesi Viola Spolin’in yarattığı metodun Türkiye’deki adresi SPOLIN-IST ile SPOLIN ATÖLYESİ Başlangıç Seviyesi Çalışması’na katılmak için iletişim: 0533 309 2992 (Caglar hn)

“Viola Spolin’in kitabı kutsal kitap gibidir.” Rob Reiner, Yönetmen (The Bucket List, A Few Good Men, When Harry Met Sally)

Spolin tekniğinin temel konularını kapsayacak olan SPOLIN ATOLYESI’nin ardından katılımcılar ileri seviyelerdeki çalışmalarla eğitime devam edebilecekler. Toplamda 20 saat sürecek olan çalışmanın kontejanı 10 kişi ile sınırlı. Bu yoğun çalışmanın ücreti kdv dahil 400 TL’dir. Taksit imkanı mevcuttur.

Şu sıralar Chicago’daki Northwestern Üniversitesi’nin hakkında “Viola Spolin; Improvisation and Intuition” (Viola Spolin; Doğaçlama ve Sezgi) isimli bir sergi açtığı yönetmen, eğitmen ve yazar Viola Spolin, oğlu Paul Sills ile beraber, içlerinde SPOLIN-IST’in kurucusu Ege Maltepe’nin hocası Oscarlı yönetmen Mike Nichols’ın da bulunduğu, ilk jenerasyon doğaçlamacıları yetiştirmiştir. 1950’lerden bugüne Amerikan tiyatro ve sinemasına yön veren bu jenerasyonla yayılan Spolin tekniği, eğitim psikolojisinden, iletişime, doğaçlama komediden oyun yazarlığına kadar geniş bir alana etki etmiştir.

ege maltepe
Ege Maltepe

Paul Sills’in New York’taki okulundan mezun olan oyuncu Ege Maltepe yönetimindeki SPOLIN-IST 2009‘dan bu yana Spolin doğaçlamasını Türkiye’ye taşımak amacıyla çalışmalarda bulunuyor. Spolin kitaplarının editörü yönetmen Carol Sills’in de asistanlığını yapan Maltepe, Amerika’daki doğaçlama geleneğinin ilk Türk temsilcisi.

Birinci seviye SPOLIN ATÖLYESİ 17 – 19 – 20 – 21 – 22 – 24 Eylül arasında. Haftaici 19.00 – 22.00, haftasonu 13.00 – 17.00 saatleri arasında, Oya Bale Okulu‘nun Ulus şubesinde.

Ayrıntılı bilgi ve kayıt için SPOLIN-IST’ten Çağlar Aral’a ulaşılabilir:
caglar@spolinist.com
0533 309 2992
www.spolinist.com

Sizi Direkt Deneyimden Alıkoyan 5 Etken*

Theater Games for the Lone Actor
Tek Başına Oyuncu için Egzersizler

1) Onaylanma/Onaylanmama Sendromu

Eğer şimdiye kadar tüm becerilerinizi kullanıp olabildiğince orijinal yollarla başkalarını memnun ederek, onların sizin ne söylemenizi ve nasıl davranmanızı istediklerini hesaplayarak hayatta kalmayı becerdiyseniz onaylanma/onaylanmama sendromunuz tam anlamıyla aktif durumdadır. Başkaları tarafından edindirildiğiniz onaylanma/onaylanmama, şüphesiz artık “sizin” olmuştur ve hareketlerinizi yönetip, eleştirerek basiretinizi tamamen bağlayıp robot-vari davranışlar sergilemenize yol açıyordur. Hayatta direkt deneyimden uzaklaştırılmakla kalmayıp, direkt deneyimin ne olduğunu bile bilmiyorsunuz demektir.

İzin verildiği takdirde onaylanma/onaylanmama sendromu tüm davranışlarınızı gözlemleyecektir.

2) Kendine Acıma

Onaylanma/onaylanmama sendromunun önemli bir işbirlikçisi çocukluğumuzdan bu yana kendini ”Bundan taviz veremem” ”Zamanlama yanlış” ”Bu kadarı da fazla ama!” ”Asla yapabileceğim bir şey degil” ”Onun benden daha güçlü çevresi var” ”Ailevi yükümlülüklerim el vermiyor” ”Parasal olarak karşılayamam” gibi riyakar ifadelerle kendini gizleyen kendime acımadır.

3) Başarı/Başarısızlık

Başarı/Başarısızlık, Onaylanma/Onaylanmama’nın bir ürünü olup gün be gün, saat be saat bize saldırıp, bizi boğar. Başarılı olmak için koşturmak ya da başarısızlıga boyun eğmek ya da onu kabul etmek hali bizim ana gücümüz olan değerli hayat enerjimizi kurutur.

4) Tavırlar

Görünüş (Statü) ile kafayı bozmuş olan bir kültürde yaşıyoruz. Tavırlarımız ‘makinemizi tıkayarak’ günlük hayatımızda önemli bir rol oynarken bir problemi direkt olarak çözmemize de engel oluyor.

5) Korku

Sizi bir olay ya da probleme direkt yaklaşımdan alıkoyan bir diğer etken geçmişe sıkışmış, gömülmüş ve orada gizlenmiş olan korkulardır. Korku şu an’ın aksiyonunu engeller, stres, endişe yaratırken, kendine acıma, kafa karışıklığı ve kendinden şüpheye yol açar.

 

*Viola Spolin’in ‘Theater Games for the Lone Actor’ kitabından alınmış olan bu yazı Ege Maltepe tarafından çevrilmiştir. Spolin doğaçlama tekniği bir tiyatro tekniği olmasının yanı sıra Viola Spolin’in önerdiği felsefe ile beraber eğitim felsefesini, davranış bilimlerini ve kişisel gelişim yöntemlerini etkilemiştir.